Ormanlar için Etki Yatırımları Serisi II
Serinin ilk yazısı için…
Ormanların karşılaştığı sorunlar ne yazık ki son zamanlarda dünya gündemine oturan yangınlarla sınırlı kalmıyor. Dünya, her yıl Ankara’nın yüzölçümünün iki katından daha fazla alanı kaplayan ormanını kaybediyor.
Ormansızlaşma, orman arazisindeki ağaçların tamamen ortadan kaldırılması ve o alanın tarım, hayvancılık veya kentsel dönüşüm gibi başka bir amaç için kullanılmasını ifade eder. International Finance Corporation’a (IFC) göre, önümüzdeki 10 yıllık dönemde ormansızlaşmanın %50 azaltılabilmesinin 75 ile 300 milyar dolar arasında mali bir değere denk olacağı tahmin ediliyor.
Orman Bozulması ise, ormanın hala var olduğunu ancak artık sağlıklı olmadığını ifade eder. Bozulmaya uğrayan bir ormanın sağlığı, etrafındaki insanları ve vahşi yaşamı destekleyemeyecek noktaya gelene kadar zayıflamaya devam eder. World Wildlife Fund for Nature’a (WWF) göre, dünyadaki ormanların %47’sinin 2030 yılına kadar ormansızlaşma veya bozulma riski altında olduğu tahmin ediliyor.
Yağmur ormanları başta olmak üzere bütün ormanlar, büyük bir karbon deposu olmasına rağmen onları hızla kesmeye devam ederek sera gazlarının atmosfere salınmasına sebep oluyoruz. Bütün sera gazı emisyonlarının %20’si ormansızlaşma ve ormanların bozulmasından kaynaklanıyor; ki bu oran, otomobilden uçağa bütün ulaşım araçlarının neden olduğundan daha fazlasına tekabül ediyor. Küresel karbon emisyonunun azaltılması, küresel iklim hedeflerine ulaşılması ve iklim değişikliğinin 2 derece ile sınırlanması bağlamında ormansızlaşmanın ve ormanların bozulmasının durdurulması anahtar rol oynuyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın (UNFCCC) taraflarının geliştirdiği bir çerçeve olan REDD+ (Reducing Emissions from Deforestation and Degradation), ormansızlaşma ve ormanların bozulmasından kaynaklanan emisyonların azaltılmasını hedefler. Bu çerçeve sadece ormansızlaşma ve ormanların bozulmasının bertaraf edilmesini değil, aynı zamanda ormanların korunmasını, ormanların sürdürülebilir yönetimi ve ormanlarda depolanan karbonun artırılmasını da içerir.
Gelişmekte olan ülkelere, ormanlık alanlardan gelen emisyonu azaltmaları ve sürdürülebilir kalkınma için düşük karbonlu yöntemlere yatırım yapmaları için teşvikler sunan REDD+ çerçevesi, ormanlarda depolanan karbon için finansal bir değer yaratır. Gelişmekte olan ülkeler, bu çerçeve kapsamında yapılan etki yatırımları ile sonuç odaklı eylemler için sonuç odaklı ödemeler alır.
Örneğin, Doğu Kenya’da nesli tehlikede olan Afrika filleri için önemli bir göç koridoru işlevi gören Kasigau Koridoru’nun etrafında yaşayan halkın geçmişte hayatta kalması, bölgeyi ormansızlaştırmaya dayanıyordu. Kurak alanlarda bulunan ormanlardaki ağaçların büyük kısmı yakacak odun elde etmek veya ekilebilir araziye dönüştürülmek üzere kesildi. Büyükbaş hayvanların otlanması sebebiyle de araziler giderek biyoçeşitliliğini ve toprak kalitesini kaybetti.
REDD+ çerçevesine uygun proje geliştiren ve yöneten kurumlar arasında lider konumda olan Wildlife Works, 1998 yılında bu bölgede Rukinga Yaban Hayatı Koruma Alanı’nı kurdu. Böylece azalan ormanı terk eden yaban hayatı ve bitki örtüsünün yavaş yavaş geri dönmesi sağlandı. Koruma altına alınan alan, 200 bin hektardan daha fazla bir alanı kapsıyor ve önümüzdeki 30 yılda projenin her yıl 1.4 milyon tonluk karbon emisyonunu telafi etmesi bekleniyor. Koruma alanı aynı zamanda toprağı koruyarak, yaban hayatının izlenmesi ve sürdürülebilir tarım gibi konularda istihdam yaratarak yerel halk için yeni gelir kapıları oluşturuyor.
IFC Orman Bonosu
IFC, gelişmekte olan ülkelerdeki özel sektöre odaklanan en büyük küresel kalkınma kurumudur. Dünya Bankası Grubu’nun bir üyesi olan IFC, gelişmekte olan ülkelerdeki özel sektörün büyümesini teşvik ederek ekonomik kalkınma sağlar ve insanların yaşamlarını iyileştirir.
2016 yılında türünün ilk örneği olarak yatırımcılara açılan IFC Orman Bonosu, REDD+ çerçevesini uygulayan ve bir özel sektör projesi olan Kasigau Koridoru Projesi’ne fonların yönlendirilmesini sağladı. Ayrıca ormansızlaşmanın azaltılması ve düşük karbonlu kalkınmaya yatırım yapılması için ekonomik teşvikler sundu.
IFC Orman Bonosu yatırımcılarına peşin ödeme veya karbon kredi kuponu arasında tercih yapma hakkı veriyor. Yatırımcıların, karbon kredi kuponunu seçmeleri durumunda, kurumsal sera gazı emisyonlarını telafi etmek için kuponlarını geri alarak faiz ödemesini alabiliyor veya karbon piyasasında satabiliyorlar.
Karbon kredisi, bir kuruma sera gazı salma iznini veren, ticareti yapılabilen bir sertifika veya izindir. 1 VCU (Verified Carbon Units), bin ton karbondioksit veya eşdeğeri başka bir sera gazı salınımına izin verir. |
Genellikle REDD+ projeleri, sürdürülebilirlik kriterini karşılayabilmek için her yıl belli bir miktardan fazla VCU satmak durumunda. Projenin ortaklarından biri olan maden şirketi BHP Billiton, yaptığı yatırım aracılığıyla projeye bir fiyat destek uygulaması getiriyor. Böylece projede, bononun vadesi dolana kadar her yıl önceden belirlenmiş minimum miktarda VCU satması da sağlama alınıyor. Kupon ödemesinin vadesi geldiğinde IFC, REDD+ çerçevesini takip eden projeden karbon kredisi satın alıyor ve bu kredileri kullanarak karbon kredi kuponlarının ödemesini yapıyor.
Kaynak: IFC Forests Bond Factsheet
Projenin bir diğer ortağı da, iklim istikrarı ve okyanusların korunması için fonlar ve karbon finansmanıyla dönüşümsel girişimlere öncülük eden Conservation International kurumudur. Conservation International, BHP Billiton’a ormanın korunması ve REDD+ çerçevesine uyulması konularında veri sağlıyor. Böylece REDD+ çerçevesinde hayata geçirilen projeler kapsamında öğrenilen derslerin ve iyi uygulama örneklerinin paylaşılmasını kolaylaştırmak için çalışıyor.
152 milyon dolar toplayan IFC Orman Bonosu’na benzer şekilde tasarlanabilecek çok ülkeli orman bonolarının, sermaye piyasalarından gelen yatırım potansiyelinden yararlanarak ormansızlaşmayı önlemek için iklim finansmanını çekme potansiyeli bulunmaktadır. Hükümetler, yerel belediyeler veya şirketler olmak üzere birçok düzeyde hayata geçirilebilen orman bonolarında uluslararası finans kuruluşları da, ihraçları desteklemek ve finansman maliyetlerini düşük tutmak için dahil olabilir. REDD+ faaliyetlerini finanse etmek ve karbon kredileri için fiyat desteği sağlamak suretiyle hayata geçirilebilecek orman bonoları sonuç odaklı ve yenilikçi bir sürdürülebilir finansman modelidir.