Orman Yangınlarını Önleyen Etki Yatırımı: Orman Dayanıklılığı Bonosu

Kategori: Etki Yatırımı Tarih: 27 Ağustos 2021
4

Ormanlar için Etki Yatırımları Serisi I

2021 yılının Temmuz ayının sonu ve Ağustos ayının başında yaşanan, sayısı 299’u bulan ve 160 bin hektarlık alanın yandığı orman yangınları, 49 ilimizi etkiledi ve ülke tarihimizdeki en büyük orman yangınları oldu. Ülkemizdeki bu yangınlar, komşu ülke Yunanistan’ dakiler de dahil olmak üzere, iklim değişikliğinin daha olası hale getirdiği bir sıcak hava dalgasından kaynaklanan ve dünyada gerçekleşen daha büyük bir orman yangınları dizisinin sadece bir parçası. İklim değişikliği sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok noktasında orman yangınına sebep olmakta.

Dünya standartlarına baktığımız zaman görüyoruz ki, farklı ormanlar farklı çeşitlerde restorasyon projelerine ihtiyaç duyabiliyor. Aşırı büyümüş ve kalabalıklaşmış ormanlarda yüksek olan büyük ölçekli orman yangını riski, özel olarak tasarlanmış faaliyetleri içeren restorasyon projeleri uygulanarak azaltılabiliyor. Bu yöntemler arasında mekanik inceltme, ormanaltı bitkileri ve zemindeki potansiyel yakıtlardan kurtulmak için yapılan kontrollü yangın planlaması ve yangınlardan çoktan etkilenmiş bölgelerde ağaçların dikilmesi bulunuyor.

Ancak özellikle büyük ölçekli restorasyon projelerinin karşılaştığı en büyük sorun olarak, zaman ön plana çıkıyor. Gereken tüm planlamalar, onayları ve çevresel izinleri hazırlanmış olsa bile, bütçenin de kısıtlı olması sebebiyle projenin tamamlanması uzun yıllar sürebiliyor. Orman ise, proje tamamlanmadan çok önce ormana, su kaynaklarına ve çevredeki halka zarar verecek şiddetli ve yıkıcı bir orman yangınına karşı acil risk altında kalmaya devam ediyor. Orman yangınlarının sıklığı arttıkça da bütçenin daha büyük bir kısmı restorasyon projelerinden ziyade yangınlarla mücadeleye harcanıyor.

Orman Dayanıklılığı Bonosu (Forest Resilience Bond)

Ülkemiz tarihindeki en büyük orman yangınlarında ormanlarımız yanarken ve hepimizi üzüntüye boğarken, somut ve uygun maliyetli çözümlere duyulan ihtiyacı anlamak ormanlarımızı, ekosistemi ve yerel halkı korumak kadar önemli görünüyor. Bu soruna bir çözüm olarak A.B.D.’de geliştirilen Orman Dayanıklılığı Bonosu, daha geç olmadan ormanların korunması amacına proaktif olarak yatırım yapan, yenilikçi bir kamu-özel sektör ortaklığı fırsatı olarak karşımıza çıkıyor.

A.B.D.’de hayata geçen bu uygulamada, Blue Forest adlı kurum finansal ve bilimsel uzmanlardan oluşan, büyük ölçekli ağaçlandırmayı finanse etmeye odaklanan ekibi ile devreye giriyor. Blue Forest, acil çevresel zorluklara karşı sürdürülebilir finansal çözümler yaratan misyon odaklı kar amacı gütmeyen bir kuruluştur.

Önerdikleri çözümlerin başında Orman Dayanıklılığı Bonosu, yıkıcı orman yangını riskini azaltmak için özel ve kamu arazilerindeki orman restorasyon projelerini finanse etmek için özel sermaye kullanır. Orman Dayanıklılığı Bonosu, çevresel müdahale bekleyen konular ile yatırımcıları bir araya getiren finansal bir araç. Bu yatırımcılar, ölçüm teknolojilerine ve yenilikçi sözleşme yapılarına sahip olmakla beraber, özel sermayenin arazi yönetmesine izin veren finansal yapıları da  geliştirir. Böylece, Orman Dayanıklılığı Bonosu kamu arazilerinin kamuya açık kalmasını sağlayıp, orman yangını riskini de azaltır.

Blue Forest, A.B.D. Tarım Bakanlığı’na bağlı çalışan ve ülkenin ulusal orman ve meralarını yöneten Forest Service (A.B.D. Orman Hizmetleri Kurumu) ile kar amacı gütmeyen küresel bir araştırma kuruluşu olan World Resources Institute (Dünya Kaynakları Enstitüsü) ile beraber çalışarak projeden yararlanabilecek potansiyel paydaşları belirler. Bunlar arasında kamu hizmetleri, özel şirketler veya restorasyon projesinden değer elde edebilecek diğer kuruluşlar yer alabilir.

Kaynak: https://www.blueforest.org/forest-resilience-bond 

Blue Forest, potansiyel bir projeyi gerçekleştirmek noktasında fon sağlamanın yanı sıra, yatırımcılar için makul bir getiriyi kapsayan ve zaman içinde restorasyon maliyetlerinin bir kısmını ödeyen sözleşmeler oluşturmak için katkıda bulunan bütün paydaşlar ile beraber çalışır. Bununla birlikte proje için deneyimli ve bilgili, bölgedeki ormanları tanıyan, Forest Service ve halktan paydaşlarla ilişki ağına sahip  olan  ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş, “uygulama ortağı” olarak belirlenir. Uygulama ortağı olarak belirlenen bu kuruluş, restorasyon çalışmalarına dair sözleşmelerin yapılmasıyla sorumlu hale gelir.

Bu arada, Blue Forest özel yatırımcılara sunulacak Orman Dayanıklılığı Bonosu’nu oluşturmak için bu sözleşmeleri bir araya getirir. Yatırımcıların kapsamına, bir yandan portföylerini geliştirirken, diğer yandan yerel halka yatırım yapmak isteyen büyük emeklilik fonları ile sigorta şirketleri girer. Bu kapsama vakıflar ve etki yatırımcıları gibi misyon odaklı gruplar da dahildir. Herhangi olası bir çıkar çatışmasının önlenmesi için yatırımcıların, Orman Dayanıklılığı Bonosu tarafından finanse edilen restorasyon çalışmasının nerede ve nasıl olduğu konusunda söz hakkı olmaz. Daha sonra özel yatırımlarla bonoya aktarılan fonlar, uygulama ortağı aracılığıyla projenin tamamlanması için harcanır.

Zaman içinde katkıda bulunan yararlanıcı kuruluşlar, (Blue Forest ile yaptıkları sözleşmede belirtildiği üzere) restorasyon projesi sayesinde edindikleri değere göre Orman Dayanıklılığı Bonosu’na faizi ile beraber geri ödeme yaparlar. Proje ile yaratılan etkiyi ölçmek ve işin tamamlanmasını sağlamak için de proje ömrü boyunca bağımsız bir kuruluş tarafından izleme ve doğrulama yapılır.

Orman Dayanıklılığı Bonosu ilk kez 2018 yılında Kaliforniya’daki Tahoe Ulusal Ormanı’nda Yuba Projesi için uygulanmaya başlandı. Bu proje, 15 bin dönümlük alanda ekolojik restorasyon çalışmalarını finanse etmek için dört yatırımcıdan 4 milyon dolarlık özel sermaye kullanmaktadır. Normalde 10 ile 12 yıl arasında tamamlanması öngörülen restorasyon çalışmalarının Orman Dayanıklılığı Bonosu’nun yardımıyla 4 yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Bununla beraber Yuba Projesi’nin sergilediği başarı ile önümüzdeki yıllarda 80 milyon dolarlık ek yatırımın Orman Dayanıklılık Bonosu çerçevesi altında yapılması bekleniyor.

Ölçümü ve raporlaması, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içinden  6, 7, 8, 11, 13, 15 ve  17 numaralı amaçlarla uyumlu olan bu pilot projenin yerel halklar ve ekosistem üzerindeki sosyal, ekonomik ve çevresel etkisi, senelik etki raporlarıyla ölçülüyor ve  belgeleniyor.

Sonuç olarak Orman Dayanıklılığı Bonosu ile orman yangını riskinin  gelecekte değil, bugünden başlayarak azaltılabileceğini görüyoruz. Böylece, projeye katkıda bulunan yararlanıcı kuruluşlar hedeflerine ulaşır, yatırımcılar da yatırımlarının getirisini alır. Ormanların karbon tutma, depolama ve ayırma özellikleriyle küresel ısınma yavaşlatılır ve iklim değişikliğinin etkileri azaltılır. Hepimiz, bütün canlılar olarak sağlıklı bir ormanın faydalarından yararlanabiliriz: temiz hava ve su, eğlence ve dinlenmek için doğal alanlar ve sürdürülebilir ekosistemin devamlılığı ve vahşi yaşam için yuva.

Yuba Projesi 2019 Etki Raporu

Yuba Projesi 2020 Etki Raporu