ESG Odaklı Yatırım ile Etki Yatırımı arasındaki fark, işi doğru yapmakla doğru işi yapmak arasındaki fark olarak açıklanabilir.
ESG odaklı yatırımlarda, yatırıma konu olan işin, çevresel, sosyal ve yönetişimsel alanlarda belirli kriterleri sağlayarak yapılması öngörülüyor. Yatırımı alan işletmenin bu kriterlere uygun bir şekilde çalışmasını sağlayacak prosedür ve uygulamalar geliştirmesi ve bunları aktif olarak kullanması isteniyor. Bir işletmenin atık yönetiminde nelere dikkat ettiği, çalışanlarına nasıl bir çalışma ortamı sağladığı ve onlara nasıl davrandığı, yönetim kurullarının nasıl yapılandırıldığı ve çalıştığı; dolayısıyla kar getirici faaliyet içinde bulunurken, işini çevresel, sosyal ve yönetişimsel faktörler nezdinde nasıl yaptığı, ESG odaklı yatırımlarda göz önünde bulunduruluyor.
Etki yatırımında ise yapılan işin merkezinde, bu işin faaliyetlerinden faydalanacak olan ana paydaşlar için yaratılmak istenen etki ve bu etki yoluyla çözümüne katkıda bulunulması hedeflenen bir çevresel veya sosyal sorun var. Ben & Jerry’s’in tedarikçisi olarak tanınan kek ve kurabiye fırını Greyston Bakery’nin meşhur ifadesi, etki yatırımının yaklaşımını güzel bir şekilde özetliyor: ‘Biz, kek pişirmek için işe alım yapmıyoruz; işe alım yapmak için kek pişiriyoruz.’ Kar amaçlı bir sosyal girişim olan New York’taki bu fırın, üçlü bilanço (triple bottom line) sistemini esas alarak, çeşitli nedenlerle iş bulmakta zorlanan kişiler için istihdam oluşturma ve kişisel ve sosyal gelişimi destekleme niyeti ile yola çıkmış ve bu amacını uzun yıllardır başarı ile yürüttüğü açık işe alım politikası ile devam ettiriyor. Bu örnekte, kurumun gelir elde ettiği iş (kek ve kurabiye üretimi), en başta tanımlanan bir sosyal etkinin (istihdam yaratma) sağlanması hedefinin etrafında dönüyor. Yine bu örnek üzerinden devam edersek, Greyston Bakery gibi çalışan ve yatırımcı arayışında olan işletmeler, 8. Sürdürülebilir Kalkınma Amacını desteklemeyi hedefleyen ve ‘tüm kadınlar ve erkekler için insana yakışır iş sağlama’ niyetiyle yatırımlarını şekillendirmek isteyen yatırımcılara, etki yatırımcısı olmak için fırsat sağlıyor.
Bazı kaynaklarda etki yatırımının, finansal getiri gözetilmeksizin, yatırımın ilk safhasında belirlenen sosyal ve çevresel hedeflerin gerçekleştirilmesine odaklandığı öne sürülmektedir. Oysa ki etki yatırımı, her ne kadar yaratılan sosyal etkiyi birinci planda tutsa da, finansal getiri yaratmayı da öngörmektedir. Bu finansal getiri, piyasa getiri oranında veya bu oranın altında olabilir; ancak önemle vurgulanması gereken nokta, etki yatırımında finansal getirinin de gözetildiğidir.
Her iki yatırım türü de sürdürülebilir kalkınma amaçlarının sağlanmasına kaynak oluşturmaktadır. ESG odaklı yatırımlar, bütünsel bir yaklaşımla doğaya ve insana zarar vermeyen ve tüm paydaşları için azami değer sağlamayı ilke edinen işletmelerin çoğalmasını sağlarken; etki yatırımları, çevresel ve sosyal sorunların çözümünü ve bu anlamda yaratılan etkiyi merkeze koyan ve aynı zamanda kar getiren, sürdürülebilir iş modellerinin oluşmasını teşvik etmektedir.
Türkiye’de ESG odaklı yatırımlar her geçen gün artarken, etki yatırımları yeni yeni gündeme giriyor. Yatırımcıların, yatırımlarının, bilinçli bir şekilde yönlendirildiği takdirde, finansal getirinin ötesinde, olumlu sosyal ve çevresel getiri de sağlayacağı ve böylelikle azami düzeyde toplam getiri yaratacağı konusunda bir anlayış edinmesi, sürüdürülebilir yatırımların Türkiye’deki gelişimi açısından büyük önem taşıyor.