12 Temmuz 2021’de dijital olarak lanse edilmiş olan Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun (EYDK), 26 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleşen ilk kurul toplantısında oy birliği ile başkan seçilen Şafak Müderrisgil, aynı zamanda EYDK’nın kuruluş sürecini fikir aşamasından itibaren Kurucular Kurulu’nda aktif rol üstlenerek yürütüyor.
Şafak Müderrisgil ile Etki Yatırımı Danışma Kurulu hakkında kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.
1- Öncelikle, Etki Yatırımı Danışma Kurulu nasıl bir yapı, Etkiyap’ın da Kurucular Kurulu’nda yer aldığı Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz?
Etki Yatırımı Danışma Kurulu, aslında son iki yıl içinde paydaşlar arası kolektif bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıktı. Etki yatırımı konusunda ihtiyaçların ve stratejilerin tartışılmasında bir üst kurul gibi çalışacak olan EYDK’nun temelleri Nisan 2019’da T.C. Dışişleri Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ofisinin birlikte hazırlanmasına karar verilen “Türkiye’de Etki Yatırımı Ekosistemi” adlı raporun hazırlanması ile atıldı. Türkiye’de etki yatırımı potansiyeli taşıyan paydaşları haritalayan ve potansiyel ekosistemin ilk analizini içeren bu rapor Kasım 2019’da T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Özel Sektör Merkezi’nin (UNDP IICPSD) katkılarıyla yayınlandı ve 10. Boğaziçi Zirvesi’nde tanıtıldı. Etki yatırımı konusunda ülkemizde yapılan ilk yayın olan bu rapor, etki yatırımını “yeni bir iş modeli” olarak tanıtırken, ülke olarak bu alanda kapasite geliştirmemizi, sermayeyi etki ekonomisi bağlamında yönlendirmemizi ve dışardan sermaye çekmemizi sağlayacak önemli bir başlangıç noktasıdır.
Bugün uluslararası ortama baktığımızda, etki yatırımı konusunda faaliyet göstermeye hazırlanan birçok ülkede bu denli yol gösterici bir raporun bulunmadığını gözlemliyoruz. Söz konusu raporun yayınlanmasını takiben, T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın çağrısı ve Türkiye Kalkınma Yatırım Bankası’nın ev sahipliğinde Aralık 2019’da düzenlenen ve ilgili tüm paydaşların hazır bulunduğu çalıştay, Türkiye’de etki yatırımı konusunda atılacak adımların belirlenmesi konusunda bir diğer önemli kilometre taşı oldu.
COVID-19 sorunsalı ile karşı karşıya kaldığımız 2020 yılının ilk aylarında, Türkiye’de etki yatırımı konusunda farkındalığı artırmak ve bir ekosistem gelişmesine destek olmak için kurulan Etki Yatırımı Platformu “Etkiyap”, kurulduğu ilk günden bu yana etki yatırımı konusunda içerik üretirken, bir yandan da konunun paydaşları ile bir araya gelerek etki yatırımı konusunda sonraki adımların atılmasında ekibin bir parçası oldu. Hem Türkiye’de etki yatırımı konusunda farkındalığın ve kapasitenin artırılması misyonunu üstlenip ulusal bağlamda konunun sözcülüğünü yapacak, hem de uluslararası ortamlarda Türkiye’nin etki yatırımı konusunda dışarıya açılan penceresi olacak ulusal bir danışma kurulunun kurulması fikri giderek olgunlaşmaya başladı.
Ekim 2020’de Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun yapılandırılmasını sağlamak üzere bir Kurucular Kurulu oluşturuldu. T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Etkiyap, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, UNDP IICPSD ve UNDP Türkiye ofislerinin katılımı ile oluşan Kurucular Kurulu, Kasım 2020’de gerçekleşen ilk toplantıda EYDK’nın kuruluş sürecini, merkezi Londra’da bulunan Global Steering Group for Impact Investing “GSG”nin başvuru kriterleri de dikkate alınarak Etkiyap’ın koordine etmesine karar verdi. Etkiyap’ın 2020 yılında kurulduğu andan itibaren GSG ve GSG üyeleri ile sürdürdüğü görüşmeler böylece daha resmi bir zemine oturmuş oldu.
EYDK’nın kurulmasını sağlayacak strateji belgesi, hukuki yapısı, iş ve iletişim planı ve bütçesi Etkiyap tarafından Şubat 2021’de Kurucular Kurulu’na sunulup kabul gördükten sonra danışma kurulunda davet usülü ile yer alacak üye kurumlara dair kısa listenin oluşturulması süreci başladı. Mart 2021’de aday kurumlarla yapılan görüşmeler sonucunda EYDK aday kurum listesi kesinleşti ve 28 Nisan 2021 tarihinde EYDK resmen kurulmuş oldu. Ardından yapılan üye kurumlarla yapılan hazırlık toplantılarından hemen sonra, 26 Mayıs 2021 tarihinde ilk danışma kurulu toplantısı yapıldı. Bu toplantıda alınan stratejik kararların yanısıra, EYDK’nın başkanı ve başkan yardımcıları seçildi.
EYDK, şimdi farklı kesimleri ve sektörleri temsil eden kapsayıcı ve güçlü yapısıyla eylem planını hayat geçirmeye hazırlanıyor.
2- Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun kurulmasının önemi nedir, kısa ve uzun dönemde etkisinin nasıl olacağını öngörüyorsunuz?
EYDK’nın en önemli fonksiyonu, Türkiye’de etki yatırımı modelinin gelişmesini sağlamak ve iyi işleyen bir etki yatırımı ekosistemi oluşmasını sağlamak.
Küresel ortamda, yatırımların giderek “etki” odağına evrilmeye başladığını, hatta “etki ekonomisi” kavramının giderek yaygınlaştığını görmekteyiz. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı ilan etmesinden hemen sonra dünya gündemine hızlı bir giriş yapan etki yatırımları, 2015 yılında 15.2 milyar dolar ile başlayan potansiyelini bugün trilyon dolara çıkarmış durumda. COVID-19 süreci, etki yatırımlarının daha da ivme kazanmasına neden oldu diyebiliriz. Küresel sorunların çözümünde salt özel sektör yatırımı ve/veya sadece kamu bütçesi ile ilerlenemeyeceği artık biliniyor. Bugün artık bir yatırımdan elde edilecek finansal getiri ile birlikte o yatırımın toplum ve çevre üzerinde oluşturacağı etkinin de ne olacağı soruluyor. Dünyada finans sistemleri, hukuki düzenlemeler sosyal ve çevresel etki kriterlerini esas alarak değişmeye, dönüşmeye başladı.
Türkiye’nin, dünyadaki bu paradigma değişikliğini izlemesi ve gerekli adımları atması noktasında, EYDK’nun farklı kesimlerden ve sektörlerden gelen kurumlardan oluşmuş yapısıyla önemli bir rolü var. Türkiye içinde etki yatırımı modelinin savunuculuğunu yaparak kişiler ve kurumlar nezdinde anlaşılmasını sağlamak, kapasite geliştirmek ve Türkiye’nin etki yatırımı konusunda yurtdışına açılan penceresi olmak, EYDK’nın hedefleri arasındadır.
EYDK, bir platform görevi görerek Türkiye’de etki yatırımının geliştirilmesini sağlayacaktır. EYDK’nın işlevi, ülke olarak etki yatırımı konusunda öncelikli alanlarının belirlenmesi, diğer yandan da tüm paydaşların ortak bir dil etrafında birleştirilerek ortak çalışmalar gerçekleştirilmesinin sağlanması olacaktır. Gerekli altyapının geliştirilmesi bu açıdan son derece önemlidir. Altyapının geliştirilmesinde, ulusal bir etki ölçümleme çerçevesinin oluşturulması kritik bir rol oynuyor. Politika geliştirme ve uygulama süreçlerini desteklemek ve karşılıklı fayda sağlayan küresel, bölgesel ve yerel ortaklıklar kurmak da EYDK’nin görevleri arasında yer almakta.
Kısa vadede, bu potansiyelin ilgili kurumlar ve kişiler tarafından anlaşılması ve Türkiye’nin etki yatırımı politikası için ortak bir dilin oluşturulması önem taşıyor. Etki yatırımı kavramı, etki odaklı başka kavramlarla karıştırıldığından en öncelikli konu, Türkiye’de etki yatırımının tüm unsurlarıyla doğru algılanmasını ve farkındalık oluşmasını sağlamaktır. Bu noktada, EYDK üyesi kurumların birlikte yürüteceği eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları ve pilot projelerle yol alınırken, ortak yürütülecek konferans , seminer ve çalıştay gibi kolektif ve etkileşimli çalışmalarla kapasite artırılması beklenmektedir. Bu faaliyetler devam ederken hali hazırda Türkiye’nin gündemine girmeye başlayan sosyal etki bonosu, etki fonu, etki ölçümlemesi ve yönetimi gibi kavramların tartışılıyor olması ve Yeşil Mutabakata uyum süreci bu gelişmeyi daha da hızlandıracaktır.
Uzun vadede, EYDK’nın hedefi etki yatırım modelini Türkiye’de yaygın, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir yatırım seçeneği, hatta yatırım tercihi haline getirmektir. Bunun gerçekleşmesi için, gerekli altyapının sağlanması, hukuki düzenlemelerin ve teşvik sistemlerinin oluşturulması, iyi uygulama örneklerinin oluşması ve artması beklenmektedir.
3- EYDK’nın misyonu “Etki yatırımlarının gelişimini kolaylaştırmak için elverişli bir ortam yaratmak ve Türkiye’de iyi işleyen bir ekosistem kurmak” olarak tanımlanıyor. Elverişli ortam nasıl kurgulanacak, biraz açabilir misiniz?
Öncelikle, etki yatırımı kavramını sürdürülebilir ve kapsayıcı bir yatırım yöntemi olarak tanımlamak ve teşvik etmek için düzenleyici bir sistem geliştirmek çok önemli. Söz edildiği gibi, iyi işleyen bir ekosistem yaratmak için bu modelin kurallarını anlamak ve sistemin içine yerleştirebilmek önem arz ediyor.
Bu amacın gerçekleştirilmesinde, farklı kesimlerden ve farklı sektörlerden gelen kurumların EYDK’da yer alması çok büyük bir avantaj. Mevcut sistemde bir takım değişiklikler yapmak ve/veya düzenleyici yeni önermelerde bulunmak için farklı seslerin duyulması, farklı perspektiflerin gözden geçirilmesi ve ulusal önceliklerin etki yatırımı konusundaki arz ve talebe göre belirlenmesi kilit önem taşımaktadır.
Bu çerçevede, EYDK devlet kurumlarına, ilgili bağımsız sivil toplum kuruluşlarına, kamu sektörü sermayesine ve özel sektöre öncelik vererek kapasite geliştirme faaliyetlerini gerçekleştirmeyi ve etki yatırımı için şeffaf, kapsayıcı ve aktif bir ekosistem geliştirmeyi hedeflemekte.
İyi işleyen bir etki yatırımı ekosistemi oluşturulmasında , etki yatırımı ile ilgili ortak bir dil oluşturmanın, bilgi üretip paylaşmanın yanısıra etki ölçümü ve yönetimi konusunda net bir anlayış geliştirmek ve ulusal bir etki yönetimi çerçevesi oluşturmak da yer almaktadır.
4-Dünyada hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde uygulanan etki yatırımı konusunda Türkiye özelinde fırsat ve zorluklar nelerdir?
Öncelikle, küresel etki yatırımı pazarına baktığımızda Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu görüyoruz. Doğu ile batı arasında doğal bir köprü olan Türkiye, etki yatırımlarını katalize etmek ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) , Doğu Avrupa ve Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Ülkeleri (EECA), İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkeleri (OIC) ve Türki Cumhuriyetlere ulaşmak için ümit vadeden bir giriş noktası görünümünde. MENA bölgesinde %2 , EECA bölgesinde %6 oranındaki bölgesel etki yatırımı payını göz önüne alırsak, MENA bölgesinde 2015-2019 yılları arasında birleşik yıllık büyüme oranının %43 seviyesinde olduğu tespit edilmiş. Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma gündemini gerçekleştirebilmesi için öncelikli alanlar olarak tespit edilen mültecilerin geçinmesi, kadınların güçlendirilmesi, yenilenebilir enerji, finansal erişim ve sağlık teknolojilerinde bir gelişme fırsatı olduğu UNDP raporlarında yer almış bulunmaktadır. Türkiye’nin genç ve dinamik demografisi etki yatırımı için yeni istihdam alanlarının oluşması anlamında bir fırsat teşkil ederken, hızla gelişen girişimcilik ekosistemi de dikkate alınması gereken diğer bir fırsattır.
Etki yatırımı konusunda Türkiye bağlamındaki zorlukları saymak gerekirse; etki yatırımı kavramının bilinmemesinden dolayı arz ve talepte etki yatırımı bilincinin düşük olması, risk sermayesi fonlarının, melek yatırımcılığın ve start-up gelişiminin AB ortalamasının altında olması, sosyal girişimler için yasal altyapının bulunmaması ve kredi arzında etki taahhüdü ve ölçümlemesinin bir kriter olmamasını sayabiliriz.
5- EYDK’nın Eylem Planı incelendiğinde, Politika Geliştirme, Pazar Geliştirme, İletişim Geliştirme ile Araştırma, Bilgi Geliştirme ve Uluslararası Ağlara Katılım konu başlıkları öne çıkıyor. EYDK bu konularla ilgili faaliyetlerine başladı mı?
EYDK, kuruluşunu tamamladığından bu yana sözkonusu başlıklar altında oluşturulacak çalışma grupları için ihtiyaçların tespit edilmesi aşamasındadır. Yılın üçüncü çeyreği içinde yapılması planlanan arama konferansı ve yuvarlak masa toplantıları ile bu konuda bir yol haritası çizilmiş ve öncelikli başlıklar belirlenmiş olacak. Uluslararası ağlara katılım konusuna gelince; Mayıs ayında yapılan ilk danışma kurulu toplantısında Global Steering Group for Impact Investment “GSG”ye üye ülke olarak başvuru sürecinin başlatılması yönünde oybirliği ile karar alınmıştı. Bunun yanında, EYDK üyesi kurumlardan Etkiyap, TED Üniversitesi ve Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın Global Impact Investing Network “GIIN”’e üye olduğunu göz önünde bulundurarak, EYDK’nın GIIN üyeliği konusunda istişarelerimiz devam etmektedir. Merkezi New York’ta bulunan GIIN, dünyada etki yatırımı konusunda çalışan en etkin organizasyonlardan birisidir.
Dünyada giderek önemi artan etki yatırımı piyasasında hatırı sayılan kuruluşlardan birisi de Londra’da merkezi bulunan GSG, diğer ülkelerde de etki yatırımının anayol bir yatırım modeli olmasını ve sürdürülebilir kalkınma ekonomisine katkıda bulunmasını sağlamak üzere 2017 yılında Sir Ronald Cohen tarafından kurulmuştur.GSG, etki yatırımı konusunda faaliyet gösteren ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar içinde kredibilitesi çok yüksek olan bu kuruluşa GIIN de üye; ki bu iki kuruluş dünyada etki yatırımı piyasasını yönlendirme özelliğine sahip. Kuruluşun amacı, ülkeler bazında National Advisory Board(“NAB”) lar oluşturulması ve bu sayede ülkelerin bir bilgi ve iletişim ağına girmelerinin sağlanmasıdır.. Bugüne değin 33 ülke GSG sistemi içinde yer alırken, 2030 yılına kadar üye ülke sayısının 60 olması bekleniyor.
EYDK’nın da GSG’ye başvuru sürecinin tamamlanması ile ‘NAB’ statüsünü alması bekleniyor.
6- Etki Yatırımı Danışma Kurulu; kamu, özel ve üçüncü sektörden, her biri sektörlerinde lider konumdaki 30 kurumdan oluşuyor. Kurul içerisinde yer alan kurumlar nasıl şekillendi, kurul içerisine ilerleyen dönemlerde ulusal ve/ya uluslararası farklı aktörler de dahil olacak mı?
İlk dönem EYDK üyesi kurumlar, Kurucular Kurulu’nun oluşturduğu kısa liste çerçevesinde, 2019 Kasım tarihli UNDP raporundaki paydaşlar da esas alınarak davetiye usülü ile gerçekleşti. İlk EYDK’nın iki yıllık görev süresinden sonra, yeni EYDK seçim ile oluşacak ve görev süresi üç yıl olacak. EYDK 27 üye kurumdan ve üç İstişare Komitesi üyesinden oluşmakla beraber, başka kurumların üyelik başvurusunu da kabul etmektedir. Üyelik başvurularını belirli şartlar içinde kabul eden EYDK üye tabanınını da genişletmeyi hedeflemektedir. Gelen yeni üye kurumlar, çalışma gruplarına katılabilecekler ve gelecek seçimlerde EYDK üyesi adayı olma hakkını elde edeceklerdir.
Bu anlamda EYDK’nın , etki yatırımına ilgi duyan kurumların talebini karşılamaya hazır olduğunu burda ilan edebiliriz. Etki yatırımı alanında kapasite geliştirmek isteyen tüm paydaşlarımıza kapımız açıktır.
7- EYDK ile Türkiye’de bir etki ekosistemi temelinin atılmış olduğu düşünülürse, etki yatırımı konusunda farkındalık arttıkça oluşabilecek “impact washing (etki göz boyaması)” riskine karşı Etki Ölçümlemesi ve Yönetimi (EÖY) de yaygınlaşacaktır. EYDK’nın bu konu ile ilgili vizyonu ve misyonu nedir?
EYDK’nın stratejik önceliklerine bakınca, etki ölçümü ve yöntemi konusunda net bir anlayış geliştirmek ve ulusal bir etki yönetimi çerçevesi oluşturmanın da bu çerçevede olduğunu görüyoruz.. Bu bağlamda, etki ölçüm metrik ve çerçevelerinin tespit edilmesi önemlidir. Etki yatırımlarının omurgası olan etki ölçümlemesi ve yönetimi, Dünyada ve Türkiye’de gelişmeye açık bir alandır. Yatırımcıların, yatırımlarının sosyal ve çevresel konular üzerindeki etkilerini anlayıp ölçerek ve gerekli süreçleri buna göre uyarlamaları ve yönetmeleri, yatırımın en başında verilmesi gereken stratejik bir kararı gerektirir. Bir yatırımın etki yatırımı olması için gereken, etki ölçümlendirmesi ve yönetimi sürecinin, yatırımın fizibilite aşamasından itibaren yatırımın sonuna kadar sürecek tüm yatırım döngüsüne dahil edilmesidir. Ancak bu şekilde “impact washing” dediğimiz ‘etki göz boyaması’nın önü kesilebilir.
2021 yılı içinde Etkiyap ve UNDP IICPSD/ UNDP Türkiye ile birlikte hazırlanan ‘Etki Yatırımında Etki Ölçümlemesi ve Yönetimi’ adlı çerçeve metni, bu konuda farkındalık ve kapasite geliştirmek amacıyla yapılmış kapsamlı bir derleme çalışmasıdır. Söz konusu çalışma üzerinde kurumlarla bir konsültasyon sürecine girilmesi ve Türkiye’de bu konuda çalışan diğer kurumların görüşüne açılması planlanmaktadır. Konsültasyon süreci sonunda son versiyonu oluşacak bu çerçeve metninin, EYDK himayesinde oluşturulmuş ve düzenli revize edilen bir kaynak olarak sunulması planlanıyor.