Kadın Girişimciliği neden önemli?
Biliyorsunuz BM Kadın Birimi 2021 yılının temasını “Kadın Liderliği” olarak tespit etti. Dünyanın iklim krizinden tutun da COVID-19 krizine kadar devasa krizlerle mücadele ettiği bu zaman diliminde “kadın liderliği” neden tema olarak seçildi, bunu iyi anlamak lazım.
Kadın liderliği bu dünya için gerekli çünkü aslında her sosyal ve ekonomik sorunun çözümünde kadın bir anahtar. Kadını güçlendirdiğiniz zaman toplumu da güçlendirmiş oluyorsunuz. Kadını güçlendirdiğiniz zaman krizlere karşı daha dayanıklı bir toplum yaratmış oluyorsunuz.
İklim krizini ele alalım. Araştırmalar gösteriyor ki, iklim değişikliğinin en çok zarar gören mağdurları, kız çocukları ve kadınlar. Karşımıza zincirleme bir reaksiyon çıkıyor:
- İklim krizine maruz kalmış bir toplumda kadın çoğu zaman erkekten daha az eğitimli, dolayısıyla iklim değişikliği konusunda daha az bilgi sahibi oluyor. Yeterince bilgi sahibi olamadığı için kendisini koruyamıyor. Kendisini ölümden , hastalıktan, insan hakları ihlalinden , şiddetten korumakta güçlük çekiyor. Kız çocukları ve kadınlar kriz anında erkeklere nazaran daha az gıda ile yetinmek zorunda kalıyor ve sağlıklarını kaybediyorlar.
- Kriz anında kadın erkekten daha az eğitimli olduğu için bakım hizmetlerinin muhatabı oluyor. Geleneksel kültür kodlarının da etkisini yadsıyamayız.Kadınlar, çocuk bakımı, yaşlı bakımı, ev hizmetleri gibi faaliyetleri ücretsiz, güvencesiz ve adil olmayan bir şekilde üstlenmek durumunda kalıyorlar. Nispeten daha yüksek gelirli işlere erkekler gidiyor, iş güvencesi ve eşit ücretle çalışıyorlar.
İklim değişikliğinin kadınlar üzerindeki bu eşit olmayan etkisi araştırmalarla tespit edildiği için, iklim değişikliği mücadelesinde yapılan projeler ve sağlanan hibeler bazında kadının güçlendirilmesine odaklanıldığını görüyoruz.
Aynı durum, COVID-19 süreci için de geçerli. Kadın bakım hizmetlerinin kendisinden beklenildiği, eğitime, finasmana, teknolojiye erişmekte kısıtlı kaldığı , karar verme mekanizmalarına ve süreçlerine katılamadığı bir rolde.
Mülteci kadınlara bakalım. Yine aynı sonuçlarla karşılaşıyoruz. Kadın, zorunlu göç öncesinde eğitime erişememiş, mülteci iken de erişmekte zorlanıyor zira öncelikle aile üyelerinin bakım hizmetlerini karşılaması bekleniyor. Diğer yandan, karşısına yabancı dil engeli çıkıyor. Mesleki eğitim alma şansı bu nedenle ortadan kalkıyor ve diğer taraftan finansmana erişimi yok.
Nerdeyse her kriz senaryosunda mağdur olan, kız çocukları ve kadınlar. Eğitime erişimde, sağlığa erişimde, finansmana ulaşmada sıkıntı yaşayan, bu yüzden karar süreçlerine katılamayan kadınların sayısı bir türlü azalmıyor.
Kadın kendi yaşamını, ailesini, mahallesini , içinde bulunduğu toplumu çekip çevirirken, toplumu dönüştürmeye yarayacak yetenekleri geliştirirken, görünmeyen, altı çizilmeyen liderliğinin farkında bile değil çoğu zaman. Oysa ki kadının ekonomiye, karar süreçlerine, siyasi yaşama katılımı ve temsili ile liderliği de gelişecek ve dönüşecek..evden mahalleye, mahalleden, yerele, yerelden ulusala giden bir rota çizecek.
Bu anlamda kadının kendi liderlik potansiyeli anlaması ve geliştirme iradesini göstermesi çok önemli. Neden önemli? Sosyal, ekonomik, kültürel, politik hayata katılması bakımından önemli. Kadınla erkek arasındaki güç dengesinin kurulması, toplumu da güçlendirecektir.
Kadının güçlendirilmesini hedefleyen kadın odaklı yatırımlara baktığımızda kadın tarafından sahip olunan veya yönetilen işletmeler, işe alımda, yönetimde ve tedarik zincirinde kadın çalıştıran işletmeler ile kadın sağlığı ve refahı için hizmet/ürün üreten işletmeler tam olarak bu amaca hizmet ediyor.
Cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesini hedefleyen finansal yatırımlar kadın bonolarına konu olabilir. Kadının finansal gelire ulaşması, eşitsizliklerin giderilmesi ve SKA’larından 5.maddenin gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
Araştırmalar kadın tarafından yönetilen işletmelerin hikayelerinin diğer kadınları etkilediğini, olumlu yönde motive ettiğini gösteriyor. Çeşitli sektörlerde girişimci olan kadınlar, diğer kadınlara da rol model oluyor.
Bir başka araştırmanın sonuçları gösteriyor ki, kadın girişimcilerin yönetim sürecinde zorluklara inovatif çözümlerle yaklaşıyorlar.
Öncelikle her bireyi içine alan, kapsayıcı ve kolektif liderlik anlayışını benimsiyor kadın girişimciler.Sosyal etkiyi artırmak için işin kapsamı dahilinde başka kadınlara da yeni roller veren kadın girişimciler, diğer kadınların tecrübelerini dinlemek ve içselleştirmek konusunda oldukça duyarlılar. Karşılaştıkları sorunları çözme noktasında erkeklerden yardım almak konusunda çekingen davranmadıkları ve erkekleri çözüm sürecine dahil ettikleri görülüyor.
Kadın girişimciler başarıya giden süreçte anahtar becerileri devreye sokuyorlar: her fikri dinlemek, farklı perspektifleri dahil etmek, toplulukları karar verme sürecine dahil etmek, yeniden yapılandırmaya açık olmak, gençleri ve kadınları sürece dahil etmeye yatkın olmak, başka kadınlara da liderlik rolleri vermek, delege etmek, başkalarının hayat tecrübesi ve becerilerini kullanmaktan çekinmemek, empati kurabilmek, sosyal dengenin sağlanması noktasında çözüm sürecinde erkeklere de yer vermek. Kadın girişimciler bu özellikleri ile liderlikte ve başarıya ulaşmada farklı bir perspektif getiriyorlar.
Araştırmanın sonuçları gösteriyor ki, kadın girişimciler toplum için fark yaratıyor, toplumu dönüştürüyorlar. Bu nedenle, kadınlar tarafından yönetilen işleri gözeten hibe programları giderek artmakta. Kadınların ekonomiye ve topluma kazandırdığı bu katma değeri ve yarattığı sosyal etkiyi ölçmek ve iyi uygulama örneklerini ortaya çıkarmak için yapılan araştırma programlarına ayrılan bütçelerin de giderek arttığı görülüyor. Diğer taraftan kadın girişimcilere yatırım yapan kadın melek yatırımcıların sayısında artış gözlenmekte. Kadının ekonomik olarak güçlenmesi, ekonomik güçlenmenin anahtarı kabul ediliyor.