1-5 Mart 2021 Döngüsel Ekonomi Haftası, Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G) ve DCube Döngüsel Ekonomi Kooperatifi (DCube) iş birliğiyle düzenlendi. Basın destekçiliği Dünya Gazetesi tarafından üstlenilen etkinliğin 5 Mart 2021’de gerçekleşen Döngüsel Ekonomi Finansmanı ve Etki Yatırımı konulu paneline Etkiyap İcra Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil konuşmacı olarak katıldı. Didem Eryar Ünlü moderatörlüğünde gerçekleşen panel oturumuna Şafak Müderrisgil ile birlikte Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Ticaret ve diğer AB Politikaları Bölüm Başkanı Bartosz Przywara, EBRD Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği Müdürü Ela Yılmaz Akdeniz, Impact World Kurucusu Roy Budjhawan ve Avrupa Birliği Başkanlığı Malî İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdürlüğü, Genel Müdürü Bülent Özcan konuşmacı olarak katıldı. Program detayına buradan ulaşabilirsiniz.
Konuşmasında “Şirketler neden iyi olmaya karar verdi ve İş dünyasındaki bu dönüşümün potansiyeli nedir?” sorularına cevap veren Şafak Müderrisgil, şirketlerin geçirdiği bu değişimi değerlendirmek için yeni ekonomik modellerinin nasıl ortaya çıktığına tarihsel bir perspektiften bakarak 2008 Küresel Krizi’ni hatırlattı. Finansal karlılığın yanında riski yönetmenin önemini ortaya çıkaran 2008 Küresel Krizi’nin, teknolojik girişimlerin ihtiyacına cevap verecek girişim sermayesi kavramının doğmasına neden olduğunu belirten Şafak Müderrisgil konuşmasına 2000li yıllarından itibaren gelişmeye başlayan sosyal ve çevresel etki kavramlarının, 2015 yılında Birleşmiş Milletler’in 17 adet Sürdürülebilir Kalkınma Amacını anons etmesiyle daha görünür olduğu ve etki odaklı yatırımların bir paradigma haline geldiğinden bahserek devam etti. “Bu paradigma değişikliği elbette ekonomileri de etkilemeye başladı. Sermayeden kar elde etmek yanında pozitif etki yaratmak yönünde bir tercih değişikliği başladı.” diye ekleyen Şafak Müderrisgil, “İş dünyasındaki bu dönüşümün potansiyeli nedir?” sorusuna cevaben:
“Türkiye’nin bulunduğu jeopolitik konum itibariyle Kuzey Afrika ve Orta doğu , Doğu Avrupa, Türki Cumhuriyetler ve İİT ülkeleri nezdinde sahip olduğu avantajı ortaya koyuyor. Yine İİT ülkeleri nezdinde etki yatırımı konseptiyle örtüşen İslami sermaye önemli bir potansiyel olarak değerlendiriliyor. Türkiye bağlamında Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının gerçekleştirilmesini sağlayacak yatırım alanları: mültecilerin geçimi, kadının güçlenmesi, finansal kapsayıcılık, yenilenebilir enerji, sağlık teknolojisi olarak karşımıza çıkıyor.”
Şafak Müderrisgil, yatırımın yaratacağı etkinin ölçülmesinin önemine değindi ve Etki Yatırımlarının üç önemli unsuru olan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına uygun bir yatırım konusu olması, etki oluşturma niyetinin yatırımın en başında oluşması ile fizibilite dahil tüm yatırım stratejisi içinde yer alması ve yatırımın en başından itibaren etkinin ölçülmesi ve yatırım boyunca devam etmesi unsurlarından bahsetti. Şafak Müderrisgil, etki ölçümlemesinin ölçülen sosyal veya çevresel etkiyi ekonomik bir değere dönüştürdüğünü ve o yatırımın ya da projenin ölçeklenebilir olmasını sağladığını belirtti.
Şafak Müderrisgil’in konu ile ilgili blog yazısına buradan ulaşabilirsiniz.