Ebru Özdemir – Limak Holding & Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
İlk kez 2014’te İngiltere’deki Kadın Mühendisler Cemiyeti’nin (Women’s Engineering Society-WES) 95. kuruluş yıldönümünde kutlandıktan sonra tüm dünyaya yayılan ve 2016’dan itibaren UNESCO himayesinde kutlanmaya başlanan Kadın Mühendisler Günü’ne özel:
Kendi kelimeleriyle “Türkiye’nin modern yüzüne bilimle değer katan mühendisler yetiştirmek için ülkemizin dört bir yanındaki kız öğrencileri desteklemeyi” amaçlayan ve geniş hedef gruba yönelik çok paydaşlı bir proje olan Türkiye’nin Mühendis Kızları-TMK, mühendislik gibi erkek egemen bu alanda toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir yapının kurulmasını, kadınların mühendislik mesleğinde eşit koşullarda ve eşit oranda yer almasını amaçlıyor.
Limak Vakfı tarafından Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmak ve kadınların mühendislik alanında daha fazla yer almalarını sağlayarak, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal güçlenmesine katkıda bulunmak amacıyla 2015 yılında oluşturulan, T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve UNDP Türkiye paydaşlığında yürütülen Türkiye’nin Mühendis Kızları (TMK) üzerine; projenin oluşturulmasına ve başarılı bir şekilde ilerlemesine sadece liderlik yapmakla kalmayıp aynı zamanda projeyi yakından takip eden Limak Holding ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ile bir röportaj gerçekleştirdik.
1-Öncelikle TMK’dan bahsedebilir misiniz, proje nasıl ortaya çıktı?
Projenin ilham kaynağı aslında rahmetli annem, Gülseren Özdemir. Bugünkü Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde kendi döneminin sayılı kadın öğrencilerinden biri olarak mühendislik eğitimi alıyor. Yüksek lisansını ise Ege Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nde tamamladıktan sonra aynı bölümde asistan olarak akademik kariyerine başlıyor. Sonra yıllarca öğretim üyeliği yaptı ve pek çok öğrencinin yetişmesini sağladı.
Biz de onun vizyonundan ve ideallerinden yola çıkarak, 2015 yılında TMK’yı hayata geçirdik. Limak Vakfı bünyesinde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, Millî Eğitim Bakanlığımız ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP Türkiye) proje ortaklığında, kadınların mühendislik alanında daha fazla ve eşit koşullarda yer almaları amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu sene itibariyle TMK’da beşinci yılı geride bıraktık. Bugün geldiğimiz nokta gerçekten heyecan verici. Öğrenciler, mezunlar, mentörler, koçlar, paydaş kurumların temsilcileri ile beraber neredeyse 500 kişilik bir aileyiz; ve her geçen gün büyümeye devam ediyoruz.
TMK ile bizlerin amacı, sadece teknik olarak donanımlı genç kadın mühendisleri yetiştirmek değil. TMK ile yarının lider, sorumlu, duyarlı, girişimci ve iyi insanlarını yetiştirmeyi hedefliyoruz. Dokunulmamış insan gücüne dokunmaya, onu uyandırmaya ve ‘yeni ekonomiye’ kazandırmaya çalışıyoruz.
2-Projenin lise ve üniversitede okuyan kız öğrencilere yönelik iki ayrı programdan oluştuğu düşünülecek olursa, yararlanıcı havuzunun oldukça geniş olduğunu söyleyebiliriz. Projenin bu bağlamda etkisinin de büyük olacağını söylemek doğru olur mu?
Aslında biz TMK projesi ile bir etki yaratıyoruz. Hem öğrencilerimizin, hem de ülkemizin geleceğinde bir etki oluşturuyoruz. Bu sebeple ben TMK’yı ‘kurumsal sosyal sorumluluk’ olarak adlandırmıyorum. Biz aslında ‘sosyal etki’ çalışması sürdürüyoruz. Bunu da ortaklıklarla yapıyoruz. Az önce ifade ettiğim üzere Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı ortaklarımızdan. UNDP Türkiye ortaklarımızdan. Ayrıca bir çok kurumla, üniversiteyle, sivil toplum kuruluşuyla ihtiyaçlar doğrultusunda ortaklıklar kuruyoruz (Boğaziçi Üniversitesi, Wtech Teknolojide Kadın Derneği, Öğretmen Akademisi Vakfı, EMCC Türkiye gibi). Dolayısıyla TMK’nın etkisini sadece faydalanan öğrenciler olarak düşünmemek ve sınırlamamak gerek.
Bu noktada şunu söylemekte fayda var: TMK uzun bir planlama ve hazırlık döneminin ardından, bir mühendis titizliğinde yürütülen çalışmanın ürünü. Bu çerçevede farklı hedef grupları kapsayacak şekilde, çok paydaşlı ve bütüncül bir proje olarak tasarladık. Bu anlamda, farklı hedef kitlelere ulaşarak projenin etkisini artırması bizim için her zaman çok önemli oldu.
TMK Üniversite Programı’nda, devlet üniversitelerinin bilgisayar, çevre, elektrik-elektronik, endüstri, inşaat ve makine mühendisliği bölümlerindeki kız öğrencilere burs desteğinin yanı sıra kişisel ve mesleki gelişimlerine katkıda bulunacak sertifika programları, online İngilizce dil eğitimi, mentorluk desteği, staj ve istihdam imkânı ve farklı platform ve organizasyonlarda sosyal ağ fırsatları sunuyoruz. Son 5 yılda toplam 430 kız öğrenci burs ve çok yönlü desteklerden faydalandı. 2020-2021 döneminde ise 130 öğrenci program kapsamında sunulan imkanlardan yararlanıyor.
Lise ayağında ise toplumun daha geniş kesimlerinde mesleklerin cinsiyeti olmadığı konusunda farkındalık yaratmak istiyoruz. Bu amaçla öğretmenler, lise öğrencileri ve aileleri için mühendislik mesleğini tanıtıcı, kadınların da bu meslekte erkeklerle eşit biçimde yer alabilecekleri mesajını veren faaliyetler gerçekleştiriliyoruz. 2017 yılında pilot il uygulamalarıyla başlattığımız program kapsamında bugüne kadar on binlerce lise öğrencisine ulaştık.
3-TMK’nın içeriği çok zengin. Biraz program içeriğinden bahsedebilir misiniz? Ve bu Projede gelecek hedefiniz nedir?
Programın içeriği çok çeşitli. Bu sebeple ben TMK’yı sadece bir burs programı olarak görmüyorum. TMK, bir burs programının çok daha ötesinde. Sertifika programı, teknik konularda eğitimler, İngilizce dil eğitimi, mentör görüşmeleri, koç görüşmeleri, rol model buluşmaları ve zorunlu bir sosyal sorumluluk programı, öğrencilerimize sunduğumuz imkanlar. Ayrıca mühendisler için staj çok önemli. Onlara staj bulmaları konusunda yardımcı oluyoruz. Eğitimlerini tamamlayıp, mezun olduklarında ise, kariyerlerinin ilk adımlarında yine onlara elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz.
Gelecek hedefi çok önemli. Biz bu Projenin hem Türkiye’de, hem bölgede, hem dünyada çoklanmasını istiyoruz; örnek alınmasını istiyoruz. Son 1,5 yıldır UNDP Türkiye ile beraber, ‘geleceğin TMK’sını’ tartışıyoruz, konuşuyoruz. TMK’yı nasıl sürdürülebilir ve bağımsız bir platform haline getirebiliriz? Bu sorunun cevabını arıyoruz. Masada farklı opsiyonlarımız var. Bunları değerlendiriyoruz. Projenin ülkemizde gün geçtikçe ilgi görmesi beni ayrıca memnun ediyor.
4-Proje kapsamında, lise döneminden itibaren öğrencileri TMK ile ilişkilendirerek, “Mühendislik” mesleğini seçmeleri konusunda cesaretlendiriyor olmanın, yatay mesleki ayrışma (kadınların belli mühendislik alanlarında yoğunlaşması) ve dikey mesleki ayrışma (mesleki hiyerarşi) konularında ne gibi etkileri oluyor?
Kadınlar, çevre ya da endüstri mühendisliği gibi belli mühendislik dallarını daha fazla tercih ederken, makine ya da bilgisayar mühendisliği gibi dalların erkekler tarafından daha fazla tercih edildiğini görebiliyoruz. Bizim de TMK Lise Programı’yla hedefimiz, öğrencilerin toplumsal kalıp yargılardan sıyrılarak, kendi yetenek ve ilgilerine uygun mesleklere yönelmelerini ve mesleklerin cinsiyeti olmadığı konusunda farkındalık kazanmalarını sağlamak. Bunun için de öğrencileri farklı alanlarda uzmanlaşmış rol model kadın mühendislerle buluşturarak, onların da bu mesleklerde başarılı olabileceklerini gösteriyoruz.
Biliyorsunuz neredeyse 2 yıl süren ‘olağanüstü’ bir pandemi dönemini geride bırakıyoruz. Bu süreçte, mühendislik-fırsat eşitliği-kariyer ve meslek seçimleri gibi alanlarda bence hepimiz gerekli dersleri almalıyız. Pandemi süreci bu değişimi hızlandırıyor. Yeni ekonominin olmazsa olmazı: nitelikli insan gücü. Bu zorunlu değişim, iş dünyasını fırsat eşitliği perspektifinde kurgulanmış, kapsayıcı iş modellerini geliştirmeye ve bunları adapte etmeye itiyor.
5-Proje kapsamında oluşturulmuş olan “Mühendise Sor” isimli forum aracılığıyla, gönüllü mühendislerin ve TMK üniversite programından mezun olup alandaki yerini almış genç mühendislerin doğrudan öğrenci ve öğrenci adaylarına bir bakıma mentorluk desteği veriyor olması sizce nasıl bir etki yaratıyor, rol model eksikliğinin giderilmesinde ne boyutta katkı sağlıyor?
“Mühendise Sor” bölümümüzde, 6 mühendislik dalından 50 kadın mühendis, mühendislik mesleğini seçmeyi düşünen öğrencilerin, mühendislik fakültelerinde okuyanların ya da kariyerine yön verme konusunda desteğe ihtiyaç duyan yeni mezun mühendislerin sorularını yanıtlıyor. Bugüne kadar sitede 700’e yakın soru cevaplandı. Bu modülü önemsiyorum: Ailesinde ya da çevresinde hiç mühendis olmayan çok fazla kişi var. Bu açıdan, mühendislik mesleği ile ilgili akıllarındaki soruları deneyimli mühendislere sorabilmenin önemli bir şans olduğunu düşünüyorum.
6-Projenin, Birleşmiş Milletler Tarafından yayınlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasından 5 numaralı amaç olan; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile nasıl ilişkilendiğini düşünüyorsunuz? Ayrıca TMK başka hangi küresel amaçlara hizmet ediyor?
TMK’nın söz konusu amaca doğrudan etki ettiğini söylemem mümkün. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın her alanda sona erdirilmesi ana hedefiyle, mühendislik gibi erkek egemen bir alanda, kız öğrencilerin mühendislik mesleğine katılımını teşvik ederek ve mühendislik okuyan kız öğrencileri farklı desteklerle güçlendirerek, çalışma hayatında nitelikli kadın istihdamını artırmayı amaçlıyoruz.
Türkiye’nin Mühendis Kızları projesinin, “Nitelikli Eğitim (4)”; “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme (8)” ; “Eşitsizliklerin Azaltılması (10)”; “Hedefler İçin Ortaklıklar (17)” hedeflerine de faaliyetleriyle katkı sağladığını söyleyebilirim.
7-Türkiye’nin Mühendis Kızları (TMK) ve benzer toplumsal etki yaratmayı hedefleyen projelerin etkilerini ölçebilmek ve dolayısıyla yönetebilmek adına aksiyon alınması gerektiğini düşünüyor musunuz, sizce Etki Ölçümlemesi ve Yönetiminin (EÖY) önemi nedir?
Etki ölçümlemesi ve yönetiminin, kurumların gerçekleştirdikleri projelere daha bütünsel bakmaları ve proje faaliyetlerinin daha verimli yürütülmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sosyal yatırımınızın yarattığı toplumsal, çevresel ve ekonomik değişimi ölçümlemek, stratejilerinizi şekillendirmenize ve kaynaklarınızı maksimum etki yaratacak şekilde kullanmanıza imkan sağlayacaktır.
8-Son olarak istihdam konusuna gelecek olursak: mühendis kadınların, mühendis erkeklere göre iş bulma süreçleri daha zor ve uzun oluyor mu, bu konuda bir mesajınız ya da proje kapsamında değindiğiniz bir nokta var mı?
Sadece Türkiye’de değil, ne yazık ki tüm dünyada, kadın mühendis oranları erkek mühendislere göre oldukça düşük. Kadın mühendisler çalışma hayatında, toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikler, dışlanma, yükselememe gibi engellerle karşı karşıya kalabiliyor. Bu durum da kadın mühendislerin iş yaşamında sahadan uzak kalmalarına ya da çeşitli savunma mekanizmaları geliştirmelerine neden olabiliyor. Türkiye’nin Mühendis Kızları gibi sosyal yatırımlarla ve nitelikli kadın mühendislerin sayılarının artmasıyla, toplumsal kalıp yargıların azalacağını ve çalışma hayatında koşulların iyileşeceğini umuyorum.
Projemiz kapsamında, bünyelerinde kadın mühendis istihdam etmek ve/veya staj imkanı sunmak isteyen şirketlerle, TMK’lı öğrencileri ve mezunları buluşturmak için TMK Kariyer adında dijital bir kariyer platformu hayata geçirdik. Çok önem verdiğimiz kadın mühendislerin istihdamı konusunda, bu yolla da katkı sağlamayı hedefliyoruz. http://www.tmkkariyer.com/
Kalkınma ve kapsayıcı büyüme anlayışının hayata geçirildiği modelin anlaşılması hedefiyle, TMK Projesi kapsamında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hazırlanan 29 Ağustos 2018 tarihli raporu buradan inceleyebilirsiniz.